Fethiye – Minare:
Fethiye merkezinden başlayan bu ara rota ilçe merkezini kat ederek Ar6-10 numaralı tabeladan kanal yoluna girer. Esenköy merkezinde Ar6-16 numaralı tabelanın bulunduğu kavşaktan Bozyer-Gökben yönüne ayrılarak tırmanmaya başlayan rota, Gökben Köyü’nde zirve noktası olan 439 metre irtifaya ulaşır ve Kabaağaç Köyü’ne kadar keyifli bir inişle devam eder. Rotanın Ar6-18 numaralı tabeladan sonrası toprak zeminli güzel manzaralı kanal yollarından oluşur. Asfalt zeminde sürüş yaparak Pınara Antik Kentine ulaşmayı tercih edenler ise bu noktada Ar6-b alternatif rotasına devam ederek rotayı tamamlayabilir.
Pınara: Kentin adı birçok antik kaynakta geçse de tarihi detaylı olarak bilinmez. Likçe ismi Pinale’dir ve yuvarlak anlamını taşır. Homeros İlyada Destanı’nda Troya’lıların yanında savaşan Pınara’lı kahraman Pandaros’tan söz eder. Bu veri kentin erken geçmişinden bir iz olsa da Ksanthos’lu tarihçi Menecrates’e göre Pınara; Ksanthos şehrinin nüfusunun artması sebebi ile şehirden ayrılan bir grup yaşlı tarafından MÖ IV. yüzyılda kurulmuştur. Tarihçi Arrianos’tan kentin savaşmaksızın Büyük İskender’e teslim olduğunu öğreniriz. Likya Birliği içinde üç oyla temsil edilen sikke basma hakkına sahip altı büyük kentten biridir. MS 141 ve 240 yıllarındaki büyük depremlerden zarar gören kent varlığını kilise kaynakları ve piskoposluk listelerine göre IX. yüzyıla kadar sürdürmüştür.
Nekropol Alanları: Kente ismini verdiği düşünülen yuvarlak kaya ve üzerindeki güvercin yuvası şeklindeki mezarlar kentin ilk nekropolüdür. Zamanla kent içinde ve güneyinde yeni nekropol alanları oluşmuştur. Bu nekropollerde anıtsal kaya mezarları ve çok sayıda lahit mezar bulunur. Bunlardan kent nekropolü içindeki bir mezarın üzerinde bulunan kabartmalar bize MÖ IV. yüzyıl Likya kent dokusunu ve yaşamını anlatan bilgiler sunar.
Tiyatro: Kentin doğusundaki çukur alanda bulunan küçük tepenin yamacına inşa edilen tiyatro, 27 oturma sırası ve 10 ışınsal yol ile 2.000-2.500 kişilik seyirci alanına sahiptir. Sahne binası oldukça korunmuş tiyatro erken dönem Likya tiyatrosu özelliklerini taşır. Roma Dönemi’nde yapılan tadilatlar ile günümüze kadar gelmiştir.
Kent merkezinde Helenistik sur kalıntıları, kent kapısı, agora, podyumlu mabet, Roma Dönemine tarihlenen bir tapınak ve odeon veya bouleterion (meclis binası) olarak kullanıldığı düşünülen yapıların kalıntıları vardır. Aşağı kent ile tiyatro arasında üç bölümlü tipik bir Likya hamamının kalıntıları görülebilir.